12 Ocak 2016 Salı

Paylaşım (armağan) Ekonomisi ve Zumbara


Benim olan her şey aynı zamanda BİZimdir!

Biz aslında yıllarca bir paylaşım ekonomisinde büyüdük.Elimizde bir fincanla komşudan şeker istedik. Mahallede tek bir kişide matkap vardı ve hepimiz onu kullanırdık. 1982 dünya kupası finalini renkli olarak üst komşumuzda 15 komşu beraber izledik, çünkü mahalledeki tek renkli televizyon oradaydı ve o deneyimi paylaşmaktan kimse gocunmazdı. Mahalledeki araba sahipleri her ihtiyacı olana gönüllü şoförlük yapardı, çünkü kaynaklar kısıtlıydı ve o şekilde yaşamak zorundaydık. 


Artık komşularımızı bile tanımadığımız bu dönemde yapamadığımız bir yardımlaşma kavramından bahsediyor kısaca.

Benim de yeni tanıştığım bir kavram "paylaşım ekonomisi". İnsanların paylaşmak için etkinlikler oluşturduğunu duyunca oldukça şaşırdım. Biraz daha araştırdığımda çok güzel web siteleri keşfettim ki bu yazıyı yazmak istememin en büyük nedeni bu sitelerden ZUMBARA 'dır. Zumbara elinizden gelen şeyleri paylaşabildiğiniz, karşılığında öğrenmek istediklerinizi öğrenebildiğiniz bir site. Para değil zaman kazanıyorsunuz, para değil zaman harcıyorsunuz bu sitede. Örneğin İngilizce öğrenmek isteyen birisine 1 saat yardımcı oluyorsunuz ve 1 saat kazanmış oluyorsunuz. Sahip olduğunuz bu 1 saatle isterseniz bir şehir rehberliği hizmeti isterseniz bir resim dersi alabiliyorsunuz. Ben daha bugün kayıt oldum ve şimdiden birisi yardımımı istedi. Çok kullanıcısı olan oldukça güzel bir oluşum bence.

Bunun yüz yüze yapılan etkinlikleri de var. Bir örneği şu adreste anlatılmış. Bir kısmını kopyalıyorum.

 Çok basit anlatmak gerekirse: Armağan çemberinde çember olup oturuyoruz önce. Birbirini tanımayan bir grup insansa önce tanışıyor. Üç tur yapılıyor çemberde. Önce ilk turda insanlar o toplulukla paylaşmak istediklerini, armağanlarını paylaşıyorlar sırayla; bir iki üç beş her ne ise. Diyorlar ki örneğin ‘’Ben iyi fotoğraf çekerim, fotoğraflarınızı çekebilirim ya da fotoğraf çekmeyi öğretebilirim.’’ Biri diyor ki ‘’Ben iyi gitar çalarım, gitar çalmayı öğretmek isterim bunu paylaşabilirim.’’ Bir diğeri diyor ki ‘’ Evimde kullanmadığım bir divanım var. Bu divanım iyi durumda, bunu ihtiyacı olan başka birine vermek istiyorum.’’ Örnekler çoğaltılabilir. İkinci turda; katılımcılar bu sefer ihtiyaçlarını paylaşıyorlar ki bu daha zor oluyor genelde. Çünkü vermek daha kolay geliyor işin ilginç yanı. Hep böyle sistemlere şüpheyle bakıyor insanlar, diyorlar ki ‘’Bunu kötüye kullanırlar, hep alırlar hiç vermezler.’’ Burda tam tersi oluyor. Bizim gözlemlediğimiz; vermek daha kolay ve istemek daha zor geliyor insanlara. Bunu da aşmayı öğrenmek lazım. Dediğim gibi ikinci turda insanlar acil olan ihtiyaçlarını paylaşıyorlar. Biri diyor ki ‘’Ben haftasonu seyahate gideceğim ama kedime bakması için birine ihtiyacım var.’’ Biri diyor ki ‘’Ben resim yapmayı öğrenmek istiyorum ya da çocuğum var kızım var birinin ona resim yapmayı öğretmesini istiyorum.’’ gibi. Ya da biri diyor ki ‘’Akşam geç saatlere kadar çalışıyorum. Ev yemeğine hasret kaldım. Biri bana haftada bir kaç gün bir tabak ev yemeği armağan eder mi?’’ Yine örnekleri çeşitlendirebiliriz. Sonra üçüncü turda bu ihtiyaçlar ve armağanlar eşleşiyorsa bunları eşleştiriyoruz. Yine sırayla biri diyor ki ‘’Ben sizin verdiğiniz bu armağana talibim. Sizin şu ihtiyacınıza da şöyle cevap verebilirim.’’ Ya da diyor ki insanlar ‘’Ben sizin ihtiyacınıza cevap veremiyorum ama böyle birini tanıyorum. O size yardımcı olabilir, iletişim kurmanızı sağlayayım.’’diyor. Böylece bir ihtiyaç-armağan eşlemesini de yapıyoruz. Ondan sonra çember tamamlanıyor. Ben sonrasında çok şahit oldum. Birinin alışılagelmedik bir ihtiyaci süpriz bir sekilde çemberde karşılanabiliyor, güzel ilişkiler, güzel dostluklar kuruluyor. Biz ocak ayından beri Türkiye’nin farklı yerlerinde sekiz armağan ekonomisi atölyesi yaptık ve hep armağan çemberi ile bitirdik. Oralarda başlamış çok güzel dostluklara hala şahit oluyoruz. Çok çok güzel bir topluluk oluşturma süreci aslında diyelim.


Keşke çok takipçili bir blogger arkadaşımız önayak olsa da böyle bir etkinliği bloggerlar da düzenlese.



5 Ocak 2016 Salı

KEDİ EVİ

Merhabalar,

Bu soğuklarda sokak hayvanlarının ne kadar üşüdüğünden ve yemek konusunda çektiği sıkıntılardan bahsetmeyeceğim zaten mutlaka okudunuz bu tarz yazılar. Zaten etrafımızda bu içler acısı durumu görüyoruz.

Benim bahsedeceğim şey kedi evleri. İnternette nasıl yapıldıkları var. Özellikle ebeveynler bir haftasonu çocuklarıyla mutlaka bu evlerden yapmalılar. Çocukların TV başında geçireceği verimsiz zamanı azaltmış ve gelişimine katkı sağlamış olursunuz böylelikle.

Zamanı olmayan ya da kedi evi yapmak istemeyenleri de BÖYLE alalım lütfen. Adore Mobilya hasar gören yonga levhalarını atmayıp onları kedi evi yapmak için kullanıyor. Hiçbir kar amacı gütmeden, sadece kargo ücreti karşılığında satıyor. Linke tıkladığınızda bu fikrin hikayesini okuyabilir ve sadece 10TL karşılığında sokağınızdaki minnoşları aşağıdaki gibi bir ev sahibi yapabilirsiniz.



NOT: Sokak hayvanları için yemek ve su koymayı da unutmayalım lütfen.

The Body Shop Ürünler - 1

The body shop benim sevdiğim ve kullandığım bir marka. http://www.ewg.org/skindeep/ ile tanışmamın hemen ardından temiz içerikli BB krem ararken tanıştım kendisiyle.





ewg.org da gördüğüm şu görüntüden sonra bu listedeki gece kremi, gündüz kremi, yüz temizleme köpüğü ve BB kremi kullandım.

Bu yazıda hem bu bahsettiğim ürünlerden hem de kullandığım diğer Body Shop ürünlerinden bahsedeceğim.


ALL IN ONE BB KREM



All in one BB krem yukarıda gördüğünüz gibi içeriği oldukça temiz bir ürün kendisinden 3 -4 tüp bitirmişimdir. Aydınlık bir görüntüsü var, çok kapatıcı değil. Kullandığım süreçte sivilcelerim vardı ama kaynağı bu krem diyemem. Yine de kuru ciltler için daha uygun olduğunu düşünüyorum bu ürünün. Eğer cildiniz karma (ki benimki öyle) ya da yağlı ise daha güzel bir ürünleri var zira body shopın.





ÇAY AĞACI BB KREM


Evet bahsettiğim BB krem Çay Ağacı özlü bb krem. All in one bb krem almaya gittiğimde görevli sivilcelerimi farkedip bu ürünü önerdi ben de denemekten zarar gelmez diye düşünüp aldım ve gerçekten bu BB kremi kullanmaya başladıktan sonra sivilcelerim azalmaya ve yok olmaya başladı. Kapatıcılığı da All in One dan daha iyi. Yalnız bu krem kuru ciltler için tam bir fiyasko olabilir. Ben bu kremi kullanırken altına bol miktarda nemlendirici sürüyorum. Nemlendiriciyle kullandığımda hiçbir sorun yaşamıyorum. Söylemeden geçmeyeyim bu ürünün içeriği diğeri kadar temiz değil fakat ciddi zararlı şeyler yok içinde. içindekilerden sadece 3-4 kalem ewg den 4 üstü almış. Ben takıntılarıma rağmen içim rahat kullanıyorum.



ALOE VERA SERİSİ NEMLENDİRİCİLER

          

İçeriği temiz diye kullanmaya başladığım bu iki krem. Eğer cildinizin neme ihtiyacı varsa gündüz kremine hiç bulaşmayın. Ben bu serinin gece kremini gündüz nemlendiricisi olarak kullanıyorum. Daha iyi nemlendirme sağlıyor. Gündüz kreminin yapısı aşırı hafif olduğundan yeterli değil bence nemlendirme konusunda. Ama gece kreminden oldukça memnunum. şu an başka bir nemlendiricim var fakat biter bitmez buna geri dönüş yapacağım.


NUTRIGANICS GÜNDÜZ KREMİ

Şu an elimdeki krem bu. Nemlendirmesi gayet güzel bir ürün fakat BB kremin altına nemlendirici süren bir insan olarak bu üründen memnun olmadığımı söylemek istiyorum. Çünkü BB kremi bu nemlendiricinin üzerine sürdüğümde BB krem soyulmaya başlıyor. Acaba BB kremim mi bozuldu ya da benim cildimde başka bir sorun mu var diye düşünüp başka nemlendiricilerle denedim bu sorun oluşmadı. Kremi sürüp BB krem sürmeden elimi yüzüme sürdüğümde kremin kendisinin soyulduğunu farkettim. Bu nedenle kendisini tekrar almayacağım. Şu an bitmesi için gece kullanıyorum kendisini. Bu sorunu sadece ben mi yaşıyorum çok merak ediyorum. Çünkü bloglarda falan hiç karşılaşmadım bu şikayetle.



NUTRIGANICS GÖZ KREMİ


İlk göz kremim o nedenle karşılaştırma yapabileceğim başka bir krem yok fakat nemlendirmesi gayet güzel. İçinde mikro sedefler var, hafif bir parıltısı var yani. Alırken göz önünde bulundurmak gerek diye düşünüyorum. Göz çevremde bir sorun yok o nedenle nemlendirme dışında bir beklentim de yok kendisinden. Fakat antiaging özelliği varmış işe yarıyorsa ne mutlu bana :)






The Body Shop tan kullandığım ürünlerin bir kısmı böyle. Kalanını da başka bir yazı ile anlatacağım.

Özetle seviyorum Body Shop seni :)

1 Ocak 2016 Cuma

2016..

Hayatın benden aldıklarını geri versen,
2017 ye girerken boğazımda bir düğüm olmasan yeter.

31 Aralık 2015 Perşembe

Benim olsun bütüün bunlar :)

Merhabalar

Kozmetik Psikolojisi bir yeni yıl çekilişi yapıyor. Bu gece evde olduğum için bu hediyeyi ben hakettim bence :)



 İlgilenen arkadaşları ŞÖYLE alalım :)